Dolar 34,7505
Euro 36,5623
Altın 2.950,90
BİST 9.874,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11 °C
Hafif Yağmurlu

Meslek Fıkraları

04.09.2023
213
A+
A-

Çalışma hayatının yoğun temposunda, bazen gülümsemeye ihtiyacımız olur. İşte tam da bu noktada “meslek fıkraları” devreye giriyor. Adından da anlaşılacağı gibi, meslek fıkraları, çeşitli meslek gruplarını hicveden ve mizahi bir dille anlatan hikayelerdir. Günlük hayatın stresini bir kenara bırakıp, iş dünyasının komik yönlerine bir göz atalım.

Meslek Fıkraları

Mizah, insan hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Hayatın monotonluğunu kırarak insanları güldüren, düşündüren ve toplumsal meselelere ayna tutan bir araçtır. Meslek fıkraları da bu mizah anlayışının eğlenceli bir yansımasıdır. Bu yazıda, “Meslek Fıkraları”nın gülümseten dünyasına bir yolculuk yapacağız.

Meslek Fıkralarının Eğlenceli Dünyası

Meslek fıkraları, farklı meslek gruplarının stereotiplerini mizahi bir dille ele alır. Her mesleğin kendine özgü esprileri bulunur ve bu fıkralar genellikle o meslekle ilgili klişeleri ti’ye alarak güldürür. Doktorların hastalarıyla, avukatların mahkeme salonlarıyla veya mühendislerin icatlarıyla ilgili espri unsurları, mizahın gücünü yansıtır.

En Popüler Meslek Fıkraları

Doktor fıkraları, tıp dünyasının karmaşıklığına göndermeler yaparak insanları güldürür. Mesela, “Neden doktorlar yazıları hep anlamazlar?” gibi bir soruyla başlayan bu fıkralar, beklenmedik ve komik cevaplarla sonlanır. Avukat fıkraları ise adalet sisteminin bazen çelişkili yönlerine dikkat çeker. Mühendis fıkraları ise analitik düşünce tarzını alaya alırken, öğretmen fıkraları da sınıf atmosferinin komik yönlerini ele alır.

İşte en güzel Meslek Fıkraları:

Unutulmayan İmam
Köyün imamı bir gün namaz kıldırırken istemeyerek de olsa osurmuş. Sonrasında olay duyulmuş ve bütün köy imamla alay etmeye başlamış. İmam hemen eve gelip karısına:
-Çabuk pılıyı pırtıyı topla, buradan gidiyoruz. Ben burada duramam artık, rezil oldum.

Demiş. Bunlar ailecek her şeyi toplayıp gitmişler. Aradan otuz-otuz beş yıl geçmiş. İmam karısına dönüp:
-Artık benim olay unutulmuştur, gel köye geri dönelim.

Demiş. Kadının gönlünü yapıyor ve bunlar tekrar toplanıp köye gidiyor.
Bunlar daha köye girmeden köyün merasında bir çoban da koyunları otlatıyormuş. İmam çobanın yanına oturuyor.
-Oğlum sen kimsin, kimlerdensin?
Çoban kendini anlatıyor. Sonra imam çobana:
-Kaç yaşındasın?
Çoban da:
-Valla amca ben yaşımı filan bilmem ama burada bir imam varmış, onun osurduğu sene ben doğmuşum.
İmam da karısına dönüyor:
-Hadi karı hadi toparlan sen, bizim osuruk tarih yazmış.
Diyor ve geldikleri yere dönüyorlar.

Akordiyon Ustası
Adam son derece gururlu şekilde kendinden bahsediyordu:
-Ben akordiyon alıp çalmaya başlayınca herkesi ayağa kaldırırım.
Arkadaşı şaşkınlık içinde:
-Demek o derece ustasınız bu enstrümanda!
-Yok canım, ben sadece milli marşı çalmasını bilirim.

Baba Mesleği
Okul bahçesindeki üç öğrenci, babalarıyla övünüyorlarmış:
-Benim babam çok usta bir tamircidir, en külüstür arabayı bile tıkır tıkır çalışır hale getirir.

-Benimki de çok yetenekli sıvacıdır, en çirkin evi bile bir sıvadı mı en güzel hale getirir.

-Benim babam körlerin gözlerini bir anda iyi eder, tekerlekli sandalyedekileri yürütür, hatta kolu olmayanların kollarını çıkartır.

Son öğrencinin söyledikleri diğer ikisine çok ilginç gelmiş, sormuşlar:
-Baban evliya mı?
Çocuk cevap vermiş:
“Hayır, zabıta!

Halı Mağazası
Kadının biri halı mağazasında dolaşıyormuş, pahalı halıların yanında olduğu sırada osurmuş fakat hiç bozuntuya vermemiş. Sonra oradaki görevliye kilimin fiyatını sormuş. Görevli ise şu cevabı vermiş.
-Teyze sen halıya bakarken osurdun, fiyatını duysan sıçarsın…

Erkenci Müşteri
Otel görevlisi, otele girip resepsiyonda kaydını yaptıran müşteriye sordu:
-Sabah sizi kaçta uyandırmamızı istersiniz?
Müşteri başını salladı:
-Hiç gereği yok, her sabah saat beşte kendim uyanırım.
Resepsiyondaki görevlinin yüzü güldü:
-Aman ne iyi ne güzel! Sizden rica etsem uyandığınız zaman bizi de uyandırır mısınız?

Mühendis
Bir Makine Mühendisi, bir elektrik mühendisi ve bir bilgisayar mühendisi bir gün eski bir araba ile yola çıkmışlar.

Issız bir otobandan geçerken, araba aniden durmuş, baktılar çalışmıyor, Makine Mühendisi:

-“Ben şimdi hallederim!” diyerek atılmış, önce arabanın altına yatmış, kaputu açmış, bir kaç girişi sıkıştırıp, bir kaç yere çekiçle filan vurmuş ama tık yok!

Başı eğik arabaya geri dönmüş. Bunun üzerine elektrik mühendisi atılmış hemen, o da elektrik girişlerini, sigortaları kontrol etmiş, kablolarla oynamış ama hareket yok!

Bunun üzerine ikisi birden dönüp, bilgisayar mühendisine bakmışlar. Sıranın kendisine geldiğini anlayan bilgisayarcı,

“Eeee şey, arabadan bir çıkıp tekrar girsek?” (Bilgisayar mı sandın!!!. Resetleyip tekrar girince araba çalışsın :))

Üç Mühendis
Bir makine, bir elektrik, bir de bilgisayar mühendisi arabayla yola koyulmuşlar. Bir süre sonra araba arıza yapmış, kenara çekmişler. Makine mühendisi:
-Dur ben bir bakayım, deyip kaputu açmış. Motor blokuna, şafta, diğer akşamlara bakıp bir şeyler yapmış, arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.

Elektrik mühendisi:
-Dur bir de ben bakayım, deyip kaputu açmış. Aküye bakmış, kabloları kontrol edip arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
İkisinin de kafası bilgisayar mühendisine doğru dönmüş.

Bilgisayar mühendisi:
-Eee! İnip tekrar mı binsek?

Mühendis Çözümü
Bir hafta sonu, bir makine mühendisi, bir elektronik mühendisi ve bir bilgisayar mühendisi üç arkadaş arabayla, dağ evine pikniğe gitmek isterler. Giderlerken ıssız bir yerde arabaları bozulur. Hepsi de bunun nedeni hakkında kendi mesleki tecrübelerini de katarak yorum yapmaya başlarlar.
Makine mühendisi:
-Bunun mutlaka mekanik bir arızası vardır, der.
Elektronik mühendisi:
– Yok yok bunun ateşlemesinde bir problem var, bujilerini temizleyelim, der.
Bilgisayar mühendisi ise şöyle konuşur:
-Çıkıp bir daha girelim belki düzelir!

Gebe Değil Ebe
Sık sık olduğu gibi yine iş yerine geç gelmişti. Patron çağırıp sebebini sorunca:
-Sormayın efendim, karım dün gece güç bir doğum yaptı da ondan dolayı geciktim.
Bir hafta sonra yine işe geç gelmişti. Patron yine çağırdı. Adam bu kez de aynı mazereti söyledi:
-Efendim, karım dün gece çok güç bir doğum yaptığı için zamanında gelemedim.

Patron kaşlarını çattı. Adam pişkince yalan söylüyordu.
-Nasıl olur canım! Karınız haftada bir çocuk mu doğuruyor?

Adam sakinliğini yitirmeden, yanlış anlaşılmaya bir açıklık getirdi:
-Efendim, karım doğurmuyor doğurtuyor. Çünkü karım gebe değil ebe.

Uçak İnişte
Uçak, dünyanın en kalabalık hava meydanlarından biri olan Londra Heathrow’a yaklaşırken hoparlörlerden pilotun sesi duyuldu:

-Sayın yolcular, biraz sonra Londra’ya inmiş olacağız. Londra’da hava hafif yağmurlu ve sıcaklık…

Tam o sırada pilottan:

-“Aman Tanrım…” diye korkunç bir feryat duyuldu ve yolculara bir asırmış gibi gelen üç beş saniye boyunca hiçbir ses çıkmadı.

Biraz sonra pilot tekrar konuşmaya başladı.

-Sayın yolcular demin sizleri çok korkuttuğum için özür dilemek istiyorum. Ama hostes yanlışlıkla üstüme koca bir fincan sıcak kahve döktü. Canım çok yandı. Hele pantolonumun önünü bir görseniz…

Bu sırada arkadan bir yolcu bağırdı:

-Asıl siz bizim pantolonların arkasını bir görseniz…

Avukat Temel
Temel şehrin en gözde semtinde büro tutmuş ve kapısına “Avukat Temel” yazılı bir tabela astırmış. Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapısı çalmış ve sekretere:

-Kapıyı aç kızım demiş. Sekreter kapıyı açıp büroya gelen adamı Temel’in odasına soktuğu anda Temel hemen telefona sarılmış konuşmaya başlamış:
-O iş tamam beyim. Benum aldığum davada kötü bir netice çıkmaz, tabi hemen çıkarıruz İdris’i da ben kurtarmıştım Dursun’u da. Siz hiç merak etmeyun. Ankara’da çok tanıduk var.

Konuşma bu şekilde birkaç dakika daha devam ettikten sonra Temel sekreterin odaya getirdiği adama:

-Aman efendum kusura bakmayun ama görüyorsunuz ki işler çok yoğun sizin ne davanuz vardı? Demiş. Adam:
-Hiiç. Benim davam filan yok ben telefonunuzu bağlamaya gelmiştim!

Doktor Ve Motor Ustası
Bir kalp doktorunun arabası bozulmuş ve tamire götürmüş. Motor ustası arabasının motor kaputunu açıp bir süre arabanın motoruna doğru bakmış. Daha sonra kalp doktoruna dönerek:
─ Size bir şey soracağım, siz insanın kalbini tamir ediyorsunuz, bense arabanın kalbini yani motorunu tamir ediyorum.

Mesela ben birazdan motora bir bakışta problemin neresinde olduğunu anlayacağım. Kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse motorun kablolarını, parçalarını, yağını değiştireceğim.

Hatta çok gerekirse motoru tamamen çıkarıp yerine yenisini takacağım. Neredeyse ikimiz de aynı işi yapıyoruz.
Ama siz neden benden birkaç kat fazla para kazanıyorsunuz ?
Bu haksızlık değil mi? Demiş.

Kalp doktoru motor ustasına bakıp hafifçe gülümsemiş. Daha sonra ustanın kulağına eğilerek şöyle söylemiş:
─ Bu söylediklerinin hepsini motor çalışırken yapmayı denesene. Ben öyle yapıyorum çünkü.

Taksiciliğin İlk Günü
Taksicilikte ilk günü olan şoförün taksisine binen müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omuzuna dokunur. Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder ve kaldırıma çıkıp, arabayı zar zor durdurur ve arkaya dönüp müşteriye:
-Bir daha bunu yaparsan gözünü patlatırım! diye bağırır.

Müşteri;

-Azıcık dokunmanın sizi bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemedim, özür dilerim, der.

Kendini toparlamış olan şoför, müşteriye dönüp:

-Haklısınız, sizin kabahatiniz yok, bugün benim ilk günüm, 25 senedir cenaze arabası şoförüydüm de…

Bebeğin Tartılması
Sarışın kucağında bebekle eczaneye girmiş. Eczacıya bebeği tartmak istediğini söylemiş.
Eczacı:
– Bebek tartımız şu an bozuk. Onun için anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını bulmuş oluyoruz.
Sarışın Hay aksi şeytan deyip kapıya doğru yürüyünce eczacı merak edip sormuş:
– Ne oldu hanımefendi? Sarışın;
– Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim. Gidip bebeğin annesini çağırayım bari…

Mahkeme Hakimi
Bir mahkemede şahit olarak o bölgede yaşayan ve herkesin tanıdığı yaşlı bir kadın çağrılır.
Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye çağrılır.
Yaşlı kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır ve:
-Bayan Jones… Beni tanıyor musunuz?
deyince yaşlı teyze cevap verir:

-Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız…

Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur..
Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar:
-Peki Bayan Williams, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?”

Kadın yine cevaplar:
-Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor.
Yine herkes şoktadır…
Bütün salonu bir gürültü kaplar.

Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır.. Ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına şunu fısıldar…

-Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım.

İş Sahibi
Üç ayda beşinci işini değiştiren adam son girdiği şirkette depo görevlisi olarak işe başlamış. İlk haftanın sonunda yükleme yapılırken adam kullandığı yükleyicinin kontrolünü yitirerek bazı malların zarar görmesine neden olmuş. Bunu gören depo sahibi yanına gelerek adama, zararın tazmin edilmesi için zarar karşılanana kadar maaşının yüzde onunun kesileceğini söylemiş. Adam bunu duyunca gülmeye başlamış. Patron şaşkın, adam sormuş:
-Ne kadar sürer bu zararı karşılamam sizce?
-Yaklaşık 8 ay sonunda zararı kapatmış olursun.
-Çok güzel. Nihayet sürekli ve güvenli bir iş bulabildim!

Morgdaki Cesetler
Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti. Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu.
-Milli piyangodan büyük ikramiyeyi kazanmış, sevincine dayanamamış, kalp krizi geçirip ölmüş, dediler.
İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu:
-Bu neden sırıtıyor?
-Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü.
Üçüncü ceset Temel’in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.
-Bu neden oldu? Diye sordu savcı.
-Efendim, buna yıldırım çarptı.
-Peki, neden sırıtıyordu?
-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış.

Acemi Berber
Adamın biri, bir gün berbere gitmiş.
Aceminin de acemisiymiş berber. Usturası da kör mü kör. Yüzünü adeta kazımış, kesmiş yer yer, kanatmış. Canı yanmış adamın. Berber oralı bile değil. Adam başlamış soğuk soğuk terlemeye. Tam bu sırada bir böğürtü gelmiş yandaki dükkandan;

“Ne oluyor yanda yahu?” diye merakla sormuş.

Berber;

“Bir şey yok, komşu nalbanttır da. Bir deli öküzü nallıyordur herhalde”, demiş.

“Yaaa!” diye cevap vermiş adam.

“Ben de orada birini traş ediyorlar sanmıştım!”

Bil Bakalım
Şakacı bir pilot iniş yaparken, her seferinde kuleye:
-Bilin bakalım ben kimim? Der. Kuledekiler çok sinir olur. Bir gece pilot yine:
-Bilin bakalım ben kimim? Der. Kuledekiler de ışıkları söndürür.
-Bil bakalım pist nerede?

Toplumsal Eleştiri ve Mizah

Meslek fıkraları, sadece mizah amaçlı değil aynı zamanda toplumsal eleştiri aracı olarak da kullanılır. Bu fıkralar, meslekler aracılığıyla toplumdaki bazı durumları ti’ye alarak insanları düşünmeye yönlendirir. Örneğin, basit bir öğretmen fıkrası aslında eğitim sistemindeki eksikliklere dikkat çekebilir. Mizah, toplumsal sorunları daha hafif ve anlaşılır bir şekilde ifade etmenin bir yoludur.

Meslek Fıkralarının Tarihi Kökenleri

Meslek fıkraları, tarihsel olarak uzun bir geçmişe sahiptir. Eski dönem mizahının bir parçası olarak, farklı meslek gruplarına yönelik espri örnekleri bulmak mümkündür. Ancak modern meslek fıkraları, endüstrileşme ve kentleşmenin etkisiyle daha da çeşitlenmiş ve karmaşıklaşmıştır.

Çevrimiçi Platformlardaki Yeri

İnternetin yaygınlaşmasıyla, meslek fıkraları da çevrimiçi platformlarda kendine geniş bir yer buldu. Sosyal medya, espri ve mizahın hızla yayılmasını sağlayarak viral fıkraların ortaya çıkmasına olanak tanıdı. Bir fıkra, sadece birkaç saat içinde milyonlarca kişiye ulaşabilir hale geldi.

Mizahın Sınırları ve Etik Sorunlar

Mizahın gücüne rağmen, bazı hassas konuların ele alınması etik sorunları gündeme getirebilir. Meslek fıkraları da bu açıdan değerlendirilmelidir. İnsanların duygularını incitmek yerine, birleştirici ve eğlendirici olmaları hedeflenmelidir. Mizahın toplumsal sorumluluğu, dikkatli ve duyarlı olmayı gerektirir.

Meslek Fıkralarının Psikolojik Etkileri

Gülmenin sağlık üzerinde olumlu etkileri vardır. Meslek fıkraları insanları güldürerek stresi azaltabilir, endorfin salınımını tetikleyebilir ve genel ruh halini iyileştirebilir. Özellikle yoğun iş temposu içindeki bireyler için, biraz mizahın içinde bulundukları durumu hafifletebileceği bir mola olması önemlidir.

Mizahın Kültürel Bağlamı

Türk mizah geleneği zengin ve köklü bir geçmişe sahiptir. Meslek fıkraları da bu geleneğin bir parçası olarak kendini gösterir. Kültürel mizah, sadece eğlendirmekle kalmaz, aynı zamanda bir toplumun değerlerini, tutkularını ve çelişkilerini de yansıtır. Meslek fıkraları da bu bağlamda, Türk toplumunun mizahi tarafını yansıtır.

Sonuç

Mizahın gücü evrensel bir dil taşır. Meslek fıkraları, günlük hayatın içerisinde sıkışıp kalan insanlara bir nefes aldırır. Stereotipleri ti’ye alırken, toplumsal meselelere dikkat çekerken, insanları güldürmenin ve düşündürmenin bir yolu olarak varlığını sürdürür. Gülümsemelerle dolu bir dünya, meslek fıkralarının da katkısıyla daha da yakın bir hale gelir.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Meslek fıkraları hangi amaçla anlatılır? Meslek fıkraları hem insanları güldürmek hem de toplumsal meselelere dikkat çekmek amacıyla anlatılır.
  2. Mizahın psikolojik etkileri nelerdir? Gülmenin sağlık üzerinde olumlu etkileri vardır. Stresi azaltabilir, endorfin salınımını tetikleyebilir ve genel ruh halini iyileştirebilir.
  3. Meslek fıkraları sadece eğlence mi sağlar? Hayır, meslek fıkraları aynı zamanda toplumsal eleştiriyi ve düşündürmeyi de amaçlar.
  4. Hangi meslek grupları en popüler fıkra konularıdır? Doktorlar, avukatlar, mühendisler ve öğretmenler en popüler fıkra konuları arasında yer alır.
  5. Mizahın kültürel bağlamı nedir? Mizah, bir toplumun değerlerini, tutkularını ve çelişkilerini yansıtan kültürel bir fenomendir.

Bu yazıda, “Meslek Fıkraları”nın neşeli dünyasına derinlemesine bir bakış attık. Mizahın gücünü kullanarak hem güldük hem de düşündük. Meslek fıkraları, insanları bir araya getiren ve gülümsemelerle dolu bir dünya yaratan önemli bir mizahi türdür.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Linkler :  Hediyelik Eşyainstagram takipçi satın al - tiktok takipçi satın al - İstanbul evden eve nakliyatvds sunucubaskılı ıslak mendil - takipçi satın alVDS -  Youtube İzlenme Satın Alfilm izleTikTok ücretsiz beğeni hilesi